AB,
Avrupa’ya yeni füzelerin yerleştirilmesini onayladı
yazan Manlio Dinucci
Avrupa Birliği’ne üye devletler,
oybirliğiyle Amerikalı ağabeylerinin askeri stratejisinden yana tavır koydular. ABD ve
Rusya arasında çatışma yaşanması durumunda, kendi topraklarının nükleer savaş alanına dönüştürülmesini kabul ettiler.
VOLTAİRE İLETİŞİM AĞI | ROMA (İTALYA) | 9 OCAK 2019
New
York’ta, Birleşmiş
Milletler’in
«
Cam Saray »ının yakınlarında, mızrağıyla
bir ejderhayı
öldüren
Aziz Yorgi’yi
tasvir eden İyiliğin yere serdiği
kötülük adlı metal bir heykel yer almaktadır.
Bu heykel, 1987 yılında ABD ile varılan, karada konuşlu kısa
ve orta (500 ila 5 000 km) menzilli nükleer füzeleri ortadan kaldıran
İNF anlaşmasını
kutlamak için,
1990 yılında
SSCB tarafından armağan edilmişti. Ejderhanın vücudu, simgesel olarak ABD’ye
ait Pershing-2 (bir zamanlar Batı Almanya’da konuşlandırılan ) ve Sovyetlere ait SS-20 (bir zamanlar
SSCB’de
konuşlu) gerçek
balistik füze
parçalarıyla
oluşturuldu.
Ancak
şimdi heykelde
can çekişirken
tasvir edilen nükleer ejderha, yeniden canlanmaktadır.
Bu biraz da, Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda, İNF Anlaşmasının
muhafazası ve uygulanması’na
yönelik Rusya tarafından sunulan ve 78 çekimser ve 43 kabul oyuna karşın 46 ret oyuyla reddedilen karar tasarısına
aleyhte oy veren İtalya ve diğer Avrupa Birliği ülkeleri
sayesindedir [1].
27
üyesinden 21’i NATO üyesi olan (aralarında AB’den yeni çıkan Büyük Britanya’nın
da dahil olduğu)
Avrupa Birliği
böylece,
Amerika Birleşik
Devletleri’ninkiyle
tamamen aynı
olan NATO’nun
konumuyla yeknesaklaştı. Önce Obama, ardından
da Trump yönetimi, Rusya’yı hiçbir kanıt olmaksızın yasaklı kategoride bir füze
denemesi yapmakla suçlayarak, İNF anlaşmasından geri çekilme niyetlerini ortaya koydular. Eş zamanlı
olarak, Avrupa’da
yeniden Rusya’ya,
Asya-Pasifik bölgesinde
ise Çin’e
yönelik
olarak konuşlandırılacak
füzeler
yerleştirilmesini
hedefleyen bir program başlattılar.
BM’deki
Rus temsilci, bunun « topyekun bir silahlanma yarışının başlangıcı » olduğu uyarısında bulunuyor. Başka
deyimle, eğer
ABD Avrupa’da
yeniden Rusya’ya
yönelik
(80’li
yıllarda Comiso’da konuşlu Cruise füzeleri gibi) nükleer
füzeler
yerleştirirse,
Rusya’nın
da kendi topraklarında Avrupa’daki hedeflere yönelik
(ama ABD’yi
vuramayacak olan) benzer füzeler yerleştireceği yönünde uyarıda bulunuyor.
AB’nin
BM daimi temsilcisi bütün bunları küçümseyerek, Rusya’yı İNF anlaşmasını
sabote etmekle suçladı ve « Rusya’nın sunduğu karar tasarısı gündem konusuyla uyuşmadığı
»
için
Birlik üyesi
tüm
ülkelerin
aleyhte oy kullanacağını
duyurdu. Dolayısıyla
Avrupa Birliği,
İtalya da
dahil olmak üzere Avrupa’da yeni ABD nükleer füzelerinin olası konuşlanışına
yeşil ışık
yakmış oldu.
Giuseppe
Conte Hükümeti, böylesi önemli bir konuda selefleri gibi ulusal egemenliğinden
feragat ederek, ABD komutasındaki NATO ile aynı
safta olan, AB ile aynı safa geçti. Ve siyasi yelpazenin
tamamından BM’de nasıl oy kullanılacağına
parlamentonun karar vermesi gerektiği yönünde hiçbir ses çıkmadı. Ve ABD’ye ulusal topraklarımızdan
B61 nükleer
bombalarını
geri çekmeye
ve 2020’nin
ilk yarısından
itibaren yeni ve çok daha tehlikeli B61-12’leri yerleştirmemeyi
dayatan, Nükleer
Silahların
Yayılmasının
Önlenmesi
Anlaşması’na
İtalya’nın
uymasını
talep etmek üzere
de Parlamentodan hiçbir ses yükselmedi.
Böylece,
"egemenliğin
halka ait olduğu"
yönündeki
anayasal ilke tekrar ihlal edilmektedir. Ve siyaset-medya aygıtı
İtalyanları
bu yaşamsal öneme
sahip konular hakkında karanlıkta tuttuğu için, sadece haber verme özgürlüğü
değil, ama
haber alma hakkı anlamında da bilgi edinme hakkı ihlal
edilmektedir.
Çeviri
Kaynak
NO WAR NO NATO
https://www.pandoratv.it/category/opinioni/manlio-dinucci-opinioni/
Manlio Dinucci
Coğrafyacı ve jeo-politikçi. Yayınlanan son eserleri: Laboratorio di geografia, Zanichelli 2014 ; Diario di viaggio, Zanichelli 2017 ; L’arte della guerra / Annali della strategia Usa/Nato 1990-2016, Zambon 2016, Guerra Nucleare. Il Giorno Prima 2017; Diario di guerra Asterios Editores 2018
No comments:
Post a Comment